karşılıksız severiz

Posted in Genel on 13 Ağustos 2012 by gizemligizem

İnsanlar hayatları boyunca baskalarının

estirdiği rüzgarda savrulmayı tercih ederler

bu tercihlerinin onlara çok ağır cezalar ödeteceğini bilmeden…. Bu rüzgarlar bazen çok güvendiğimiz sevgilimizdir bazende hiç tutunamadığımız hayallerdir… Severiz bizi sevmeyecek birilerini.sevmemek için o kadar çok nedenimiz vardır ki ama biz yine de ısrarla ve nedensiz severiz. Olması gereken de budur aslında.

Sevgimiz sessizdir bekleyişlerimiz sonsuz. Hayallerimiz yaralı umutlarımız tamamen yitip gitmiş. Böyle bir durumda rüzgarı estirenin önemi yoktur önemli olan bizim o rüzgarda ne kadar savrulduğumuzdur. Askın rüzgarında savrulduysanız asla pişman olmayın. Çünkü diyip bi gerekçe sunamam ama pişman olmayın işte.  

Her ne kadar karsınızdaki size duygularınızda

yanıldığınızı söylese de sizi dipsiz bir boşluğa atsa da

 sözleriyle ve o boşluk çırpındıkça daha da battığınız

bir boşluk olsa da yinede unutmayın ki duygularınızı

hayallerinizi arzularınızı en iyi siz bilirsiniz. Hem

yanılmış olsanız ne yazar?Hata sizin duygu sizin bundan kime ne!!!

Aşk bu eğer nedensiz akıyorsa yaşlar vedalarda

utanıyorsa hala aynı sokaklarda yürümekten ve en

sevdiğiniz mevsim sırf yağmurdan ağladığınız

belli olmasın diye sonbaharsa bu aşktır. Gidene

yazılmış mektuplar bir tarafta gurur bir tarafta.

Askta gurur olmaz derler. En azından işimize

geldiğinde aşkta gurur olmaz ama gelmediğinde

benim bir gururum var bahanesine saklanırız.

 

Ama söyler misiniz aşkta bahanelerin arkasına saklanmak olur mu? Yalnızlık ne kadar canınızı yakarsa yaksın aldırış etmeyin çünkü zaten yapabileceği en büyük şey budur. endinize yasaklar koymayın cezalar da vermeyin.
Baska gözlerde kaybolmayın ya da gözlerinizi yasaklamayın rüzgarı estirenin gözüne. Birgün konuşacak hiçbirşey kalmaz nasılsın diye hatır soracak haliniz bile olmaz. 

O zaman gözleriniz içinizdeki öfkeyi kırgınlığı yalnızlığı tüm bunlara rağmen bitmek bilmeyen sevgiyi gösterecektir.
Şimdi kendinizle savaşma zamanı!sakın ola ki vazgecmeyin herseyden. Bir kişiden vazgeçip bütün dertlerden kurtulmak varken herseyden ve herkesten vazgecmeyin her ne kadar bunu yapamayacağımızı çok ama çok iyi bilsem de… 

Çok güvendiğimiz sevgilerimizin bizi bir kez daha hayal kırıklığına uğratmaması için bu sefer rüzgarın çeşidini de yönünü de biz ayarlamalıyız. O halde rüzgarımız GERÇEK AŞKIN RÜZGARI rüzgarımızın yönü ise KALBİMİZE DOĞRU!!! 

kadın ne ister

Posted in Genel on 01 Kasım 2011 by gizemligizem

Peki bir kadın sevdiği kişiden

ne zaman ve nasıl vazgeçer sizce?

Bir kadının her şeyi ve tüm duygularını

ardında bırakıp gitmesi hiç kolay değildir aslında!

Kadınlar ilişkilerine ve sevdiklerine

                                çok daha fazla bağlıdır.

Sonuna kadar savaşır bir kadın aşkı ve erkeği için,

her türlü fedakârlığı yapar. Çoğu zaman karşılık

göremese de sevmeye devam eder. İçi acısa da,

yüreği sızlasa da sevmekten vazgeçmez.

 

Karşısındakine sevme güvenini o kadar hissettirmiştir ki,

erkek kendinden emindir. Ne yaparsa yapsın

kadının kendisini her daim seveceğini düşünür.

Ama işte bu noktada yanılır. Bilmediği bir şey vardır

kadınlar hakkında. O da bir kadının kendisine yapılan

her şeyi biriktirdiği ve unutmadığıdır.

 

Bir anda olmaz bu karar veriş,

günün birinde tüm duygularını da

yanına alıp çeker gider kadın

usulca erkeğin hayatından! Nereye mi?

Kendisine sevgiyle açılmış

Gerçek,bir,aşka,tabii,ki…

          Kadınların istediği sadece biraz

ilgi ve şefkattir aslında! Siz hayata ne

verirseniz o da size aynısını geri verir

örneğinde olduğu gibi, karşınızdaki

insana ne verirseniz ondan da o

kadarını alırsınız. Her şeyin tükendiği gibi,

sevgiler de bir gün tükenir.

Hiçbir şey vermeden sevilmeyi beklemek olmaz,

olamaz! Ve bir gün gelir,

sizi karşılıksız seven insan da

yorulur artık. Beklemekten ve böylesi

bir sevgiden usanmıştır.

Şarkıda da dediği gibi denemiştir

defalarca kadın erkekten arta kalanlarla!

Kendisini yalnız ve onsuz bıraktığı

anlarda bile ona dönmüştür hep!

Ama sevmek ilgilenmektir, bağlılıktır,

güvendir, özveridir. Sevgi paylaşılınca

güzeldir. İşte bu duygular yok olmuştur

kadında,zamanla.Mantığı,kalbinin,önüne,geçmiştir..

              Bir kadın ne zaman gerçekten

vazgeçer bilir misiniz dostlarım?

Sevgisine karşılık alamadığını hissettiği zaman!

                   

   Erkek kadının hala kendisini

           sevdiğini zannederken kadın çoktan

sevgisini kalbine gömerek uzaklaşmıştır.

Belki bu karar çok kolay olmamıştır,

ikilemde kalmıştır uzun bir süre,

amaçsızca sokaklarda dolaşmış

ve düşünmüştür saatlerce!

Aklı sarsıntılarla yorgun düşmüş,

bilinci kamaşmış ve bir kaosun

ortasında bulmuştur kendisini.

Ama en sonunda vazgeçme kararını

vermiştir zor olsa da, bunu

yaparken de dönüşe dair tüm

kelimeleri lügatinden çıkarmıştır.

Vazgeçmiştir belki kalbini arkada bırakarak,

ama aklını yanına almıştır.

O yüzden bu kadar kolay gidebilmiştir.

Her,seferinde,bıraktığı,açık,kapılar

Artık,kapalıdır,sonuna,kadar.. Ve bir

sabah kalktığında gülümseyerek aynaya

şöyle der kadın: “Günaydın, gittim ben..

Vazgeçme kararını verdiğinde fonda

Sezen’den şu cümleler dökülmektedir:

“Ben senin hayatından gittim oğlum,

          hadi yerime koy birini koyabilirsen”…

Bitecekmiş birgün sevdalar

Posted in Genel on 25 Şubat 2011 by gizemligizem

Bitmek için başlar bazen sevdalar…
Kaderler anlaşma imzalar daha

masaya oturur oturmaz….
Son durağına bilet alamazsın…
Ya hiç binmeyeceksindir sevda trenine yada bir ara istasyonda bırakıp gideceğini kabul edeceksindir….
Gözlerinde kaybolurken umutların, doyasıya bakmak istersin, bir gün hasretiyle yanıp tutuşsanda bakamayacağın o gözlere….
Lanet edersin zamana, tutmak istersin

akıp gitmesin diye avuçlarından…

En dipsiz kuyulara hapsetmek istersin ayrılığı,

gelip yerleşmesin diye yüreğine acısı…
Olmayacaktır avuçlarında bir gün o sıcak elleri.

Bunu bilerek daha sıkı tutarsın ellerini…
Acıtır içini her saniye…
Bilirsin az zaman kaldığını…
Yalancı gülüşler aşina olmuştur

acıyla ısırdığın dudaklarına.
Gülen gözlerinde yalancıdır içinin

nasıl yandığını söylemeyen yüreğin gibi…
Her bakış, her dokunuş yakar kavurur

acılardan yorulmuş kalbin….

Tükenirsin yavaş yavaş….
İsyan edersin ayrılıklara….
Öleceği günü bekleyen bir hasta gibi beklersin ayrılığı…

Umutların kar misali erir gider avuçlarından. Kuramadığın hayallerin küser birer birer.
Sevgiler azar azar yitip gider.
Esen her rüzgar yanaklarında

kurutur gözyaşlarını…
Sevmek bu kadar zormudur…
Acıtmakmıdır yüreğini amansızca aşkın kuralı…
Beklemekmidir yaşamak yerine en güzel masalları…
Her sevda bir ayrılık hikayesi mi olmalı…
Bitmek için başlayan hikayeler vardır

alır seni hayatın köşesinden ansızın…

Yüreğindeki acılara kendinden de ekler bir

kaç hançer yarası. Savurur ayrılığın

kokusunu sardığı bedenini gökyüzünde.
Yıldızlar ortak olur gözyaşlarına.
Ve getirir bırakır usulca hayatın başka

bir köşesinde…
Usulca çıkar gider hayatından

düşünmeden arkasında bıraktığı acıları…
Sevdalar bitmek için başlar,

tükenir yavaş yavaş yüreğin ve bekler

sessizce batan kabullendiği vedayı…
Dilin lanetlemese de yüreğin lanetler her soluk

alışında bitmek için başlayan sevdaları…


Aşk Sana Göre Değil yüreğim

Posted in Genel on 21 Şubat 2011 by gizemligizem

Aşk Sana Göre Değil Artık Anla…
Bu ilk ayrılık değil. Kaldır başını dik dur.

Sakın kırpma gözlerini düşmesin yaşların dudaklarına.

Nelerle karşılaştın sen bu yaşta,

 buna da alışırsın yüreğim kafana takma…
Bu ilk yalnız yürüyüşün değil. Hadi hızlı yürü karanlığa kalma.

 Sık yumruğunu avuçların kanasın sadece iki tarafa bulaşma.

 Sakın arkana bakma, geride kalan çok dan dalmıştır

 derin uykulara. Sen aldırma yüreğim boş ver umursama…

Bu ilk yaran değil ki kabuk bağladıkça yarası

acıdan kavrulan. Kapanır zamanla merak etme.

Sakın tuz basma üstüne. Kapat kapını açma kimselere.

 Bak bu defa beni dinle. Hiç bir şey yokmuş gibi davran,

yaşamaya bak hayatı dolu dolu. Tamam, biliyorum kolay değil,

ama böylede kendini yeme… “Hak etmedi beni” de geç git.

 Başın dik unutma…

Nelere katlandık biz seninle yüreğim.

Sabahlara kadar boş duvarlara bakıp hayaline daldım

 gözlerimi kapatmamak için adım adım,

 gökyüzüne tırmandım teker teker yıldızları

avuçladım ellerimle, ama nafile umut bitmiş içimde…

Başucunda nöbet tuttuk yalnızlığın, gözlerimin pınarı söndü,

 daha neyine senin yüreğim başka

bir yüreği sevmek sana mı kaldı…

Görmedin mi olmuyor artık sevda sana göre değil.

Boyun dan büyük sevdaya karışma demedi mi annen sana,

 parçalara ayrıldıkça daha çok haz duyuyorsun

 yetmedi mi kırılmışlığın yetmedi mi yüreğinin

sancısı kara sevdan? Dur artık bu kadarı fazla,

gözyaşların dinsin artık.

 “Belki”lerle, “keşke”lerle olmuyor öğrendin.

Denedin, denedin ve her defasında yenildin.

Aşk sana göre değil artık anla..
Daha fazla kendini yorma… yüreğim

seni unutacağım

Posted in Genel on 12 Şubat 2011 by gizemligizem

 Bu benim ilk yalnız kalışım,
İlk gurbet ellere düşüşüm,
Kendimle savaşımın yıl dönümü,
Hasretim gizli efkarım içine dönük,
Ben ise korkulara sevgi salgılayan tek savaşçı.
Korku nedir çile ne bilmezdi benim yüreğim,

Sen çıkmadan önce tabi,
Özleminle yaktın beni sonra da canlı canlı!
Kavurucu sıcaklık yaktı göğsümü,
Dayanmaya çalıştım ben her ölüm anında,
Beynimi kemiren bu duygusal çelişkilere bir son vermeye çalıştım,
Belki başardım belki de umutsuzluğa yenildim,
Direndim ama gayret ettim yıkılmamak,
Aldanmamak için özlem denilen sancıya,
Sende yoktun yanımda,
Halbuki sadece sen sarardın beni kollarına,
Sen okşardın saçlarımı,
Mavilerimizi paylaşırdık seninle,
Hayatımızı satmıştık her ikimizde birbirimize,
Bağlı kalacağımıza söz vermiştik,

Tek sen değildin beni yıkan,
Hasreti hep içimde bir çocuk gibi;
Gece gündüz ağlar oldu,
Susturamadım içimdeki bu feryatları,
Belki de gücüm yetmezdi bu çelişkilere,
Donuk hücrelerime ben seni yazardım oysa geceleri,
Bülbülün feryatları vokal olurdu göz yaşlarıma,
Birlikte söylerdik en içten en güzel şarkıları, Yıldızları sayarken sen olmalıydın yanımda,
Bu hasret sürgünlerinde beni yalnız bırakmamalıydın,
Hayat boyunca eksik etmemeliydin gülücüklerini benden,
Ayazlar da elimden sen tutmalıydın,
Sadece sen dokunabilirdin gözlerime ellerinle,
Bırakmamacasına sarılmalıydık,
Nede güzel olurdu değil mi?
Ama sen mahvettin bütün bu güzel günleri,
  

Nasılda kıydın sen bu taze sevgiye,
Kimseler göz etmesin diye ben saklardım sevgimi herkes ten,
Sen başkaydın benim için,
Rüyalarımın prensi hayatımın anlamıydın sen,
Özgür bir kuş gibi hissederdim yanındayken senin,
Ruhumu sana teslim eder gözlerinde yüzerdim,
İçimde burukluk olsa da,
O güzel gözlerin solmasın diye söylemezdim de sana,…..
Ama bana yaptıkların
  Yıktın gittin sen beni viran kıldın hapse mahkum eyledin,
Karar kıldın hemen cezamı yazdın deftere,
Bilemezdin asla tahmin edemezdin seni ne kadar sevdiğimi,

Bulutlar bile ağlardı bana bu yalnızlığıma,
Geceleri hasretin daha bi çökerdi omzuma,
Yüklenirdi hep bana hep yalnızlığıma,
şimdi ne sen varsın nede o güzel günlerimiz,
Bitti her şey yine sensizim,
Yine bir başımayım,
Ama umudumu yitirmiş değilim,
Hani sende derdin ya “güçlü olmalısın” diye,
Evet güçlüyüm hala ayaktayım,
Ölmedim,yenilmedim hayata,
  

Aşka dair ne varsa attım kalbimden,
Luzumuna ihtiyaç duyardım arada sırada ama,
Sevgim tükenmişti,
Artık lanet eder oluyorum seni sevdiğime seni ilk öptüğüm güne,
Keşke bağrıma kor alevleri yükleseydim de sana

aşık olmasaydım diye pişmanlıklarımı duyuyorum,
Volta atıyorlar pişmanlıklar denizlerimde,
Efsunkar gülüşüne bir yenisi daha ekleniyor,
Ben yeni sevdalara yüzüyorum,
İster gel ister gelme,
Bu gemi herkese açık,
Sevilmenin kıymetini bir gün anlayacaksın,
Ve gözlerin yine beni arayacak,
Vuslat diye aranır olacaksın,
Ama ben olmayacağım yanında,
Kendin ettin kendin buldun,

aşkın yalan

Posted in Genel on 04 Şubat 2011 by gizemligizem

sana hiçbir şey söylemek istemiyorum.
bütün sözcükler yetersiz..

hiçbir şey yazmak istemiyorum.
engin denizlerde kulaç attığım,

üstüme gökkuşağını kuşandığım
bu aşk yalanmış. şimdi karanlık sularda boğuluyorum.
gökyüzü kurşun gibi ağır. ne yana dönsem yalan.
gülüşler yalan, vaatler yalan..insanlar yalan.
ben seni mi sevdim..senin gözlerinle mi baktım dünyaya..
senin ellerinle mi çiçek derledim.. sevinçti,
aşktı göğsüme bastım. kocaman bir yalanı seninle mi yaşadım?

gözlerine baktığım zaman cennet bahçesine geçerdim..

bir aldatmacaymış, kötü bir rüya.. kötülüğün bile bir yüzü vardır,

bir görünüşü.. ama en beteri buymuş.. bu aldatmaca.

bir masal olsaydın razıydım,

bir şiir olsaydın, alır saklardım.güzel bir yüz kalırdı senden geriye,

hoş bir anı.. kimsenin dokunamayacağı bir tarih.ama hiçbir şey kalmadı..

bir yokluğu varsaymışım.

bir hiç’e sarılmışım. çölde serap bile değilsin.

serabın gizli ışığı vardır. sen ışığı yutan karanlık..

bir kör kuyu.. ben kör kuyularda kaynak suyu aramışım.

nasıl olsa biterdi bu aşk. ama unutulmaz bir hatıra,

gençliğin en güzel anısı olarak kalsaydı.. sen hiçbir şeyin değerini bilmedin.

kökün çürük, yaprağın kül, meyven zehirmiş.

ben seni aşkın yerine koymuş aldanmışım.

kabahat sende değil, ben insan tanımamışım.
sana karşı öfke duymuyorum,

kırgın değilim, kızgın değilim..

çünkü sen zaten yokmuşsun.

asıl kızılacak kişi benim..

küçücük bir toz tanesini

bir mücevher sanmışım.

beni kahreden, beni yok eden,

beni bin pişman eden tek şey..

bir aşk yaratmış tek başına yaşamışım.

sen zaten yokmuşsun ki..

senin neyine yanayım


 

 

 

 

 

 


Posted in Genel on 01 Şubat 2011 by gizemligizem


sabah hava serindi,
Ellerim üşüyordu.
Maviliği kalmamıştı gökyüzünün.
Rahmet yağıyordu inceden inceye,
Rüzgar esiyordu yüzüme doğru püfür püfür

  

Üşüyordum, Vücudum üşüyordu,
Lakin kalbim sımsıcaktı.
Seni görecektim çünkü,
O gülen gözlerini,
Tatlı gülüşünü görecektim,
İçim ısınacaktı.
Belki sarılmak isteyecektim sana,
İçten ve delicesine.
Seni sevdiğimi söyleyecektim belki.
Belki de gözlerine bakıp öylesine kalacaktım.

 

Böyle düşünürken birden bire şimşek çaktı,
Korkuyla uyandım.
Gözlerimi açıp şöyle etrafıma baktığımda,

Her yer karanlıktı.
Ne gökyüzü görünüyor, Ne de rüzgar esiyordu. 

Sadece yalnızlığımı aydınlatan
Gece lambasının ışığı yanıyordu odada.
Meğer hayalmiş gördüğüm